Bir yabancı düşünür kitabında, uzun uzun biz Türkleri anlatır.
Söyledikleri, baştan sona kadar doğru olan şeylerdir.
Kısaca şöyle demektedir:”Türkler cömert insanlardır. Tarih boyunca Tanrı kendilerine ne vermişse ve neye sahip iseler;(bir şeyin dışında) bunları insanlığa bol..bol.. dolu dolu sunmuşlardır. İlim ise ilim; sevgi ise sevgi; para ise para; can ise can; kan ise kan; mal ise mal…..
Ecnebi yazar Türklerin fıtrattan gelen bu ve benzeri özelliklerini sayfalar dolusu anlattıktan sonra sözlerini şu cümle ile bitirir:
“İnsanlık Türkleri, samimiyet ve cömertlikleri ile tanımışlardır..
Olabildiğince samimi ve iyi niyetlidirler. Bu itibarla herkesi kendileri gibi bilirler. Ne var ki bu asil milletin bu tutum ve davranışları, kendilerine çok bahalıya mal olmuştur..Başlarına ne geldiyse hep bundan iyi niyetli olmalarından gelmiştir….”
Evet, doğru…
Aynen ecnebi mütefekkirin ifade ettiği gibi…
Türk=Samimiyet…
Türk=Hakkaniyet…
Türk=Adalet…
Türk=İyilik sever…
Türk=Mert ve cömert…
…………………………..
arih şahittir, kainat şahittir; hakikatler bütün vuzuhuyla ve ihtişamıyla gözler önündedir.
Evet, Türk demek:”SAMİMİYET” demektir.
Bize öyle geliyor ki:Eğer cenab-ı HAK biz Türkleri yeryüzüne göndermemiş olsaydı, “samimiyet” diye bir kavram, insanlık literatüründe yer almazdı.
Bu kanaat bize aittir….
Tartışılır…..
Amma;
İnsan beyni ve insan kalbi taşıyanlar için değişen bir şey olmaz.
Sözü, Şuraya Getirmek İstiyorum
Damarında Türk kanı, yüreğinde İslam imanı taşıyanlar ve niyetinde” ALLAH rızası” bulunduranlar , yani”hakiki Türler!)”içi dışı bir olan insanlardır.
Onlar, şartlar ne olursa olsun; hiçbir zaman”Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit” gibi bir tavra asla tenezzül etmezler! Kıza söylenmesi gerekenleri açık ve net olarak kıza; geline söylenmesi icap edilenleri de –kıvırmadan- geline söylerler.
Bunu iç-gönül- duyguları içinde yaptıkları için de kimse kırılıp alınmaz.
Kişinin anlatmak istediği şeylerde, samimi olup olmadığı değil sözlerinden, yazılarından bile anlaşılmaktadır.
Samimiyet (kalp gücü) çok çok önemli bir kavram.
Hele bir de buna beyin gücü eşlik ederse…..
Atom mu dediniz….
.
Beyin ve yürek gücünün yanında atom nedir ki……
Atom: Yakmak-yıkmak- yok etmek içindir.
Bilgi ve sevgi…..
Tam aksine…İhya ve inşa etmek için yaratılmış iki kutsal kavramdır.
Malum; Bilginin muhatabı beyinler ve sevginin muhatabı da gönüllerdir.
Bilgiyle beyinler inşa edilirken; sevgi ile de gönüller ihya edilmektedir.
Biz, insanları ikaz ve irşatta bunların her ikisini birden kullanılmasının şart olduğunu düşünüyoruz.
Eğer”Kellim kellim la yen fa” söz konusu ise, mutlaka orada bir eksiklik var demektir.
Ya beyninde ve kalpte “vermek için” yeterli malzeme yoktur. Veyahut ta bunlardan biri devre dışı kalmıştır.
Kullanılmamaktadır.
Ve ya sadece beyinle-akılla- hareket edilmektedir; ya da muhataba yalnız kalple-duygularla- yaklaşılmaktadır.
Fıtrata uygun olanı, her iki” ilahi gücü” bir arada kullanmak.