ÖZGÜRLÜK HEYKELİ

  • Bu konu 6 yanıt içerir, 2 izleyen vardır ve en son 18 yıl önce Eren Kıyan tarafından güncellenmiştir.
6 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Yazar
    Yazılar
    • #44302
      Eren Kıyan
      Ziyaretçi

      New York'un sembolü sayilan 'Özgürlük Heykeli'nin pek bilinmeyen
      > öyküsü
      > Heykel, 19. yüzyilin ortalarinda Türk topragi olan Misir'a dikilmesi
      > maksadiyla Fransizlar tarafindan
      > hazirlanmis ama sonradan yasanan bazi sanssizliklar yüzünden Misir
      > yerine Amerika yolunu tutmustu. Isin daha da garip tarafi, heykelin
      > masraflarinin büyük kisminin, zamanin hükümdari Sultan Abdüláziz
      > tarafindan bizzat ödenmis olmasiydi.
      > 'NEW York' dendigi zaman, çogumuzun hatirina ilk önce Manhattan'daki
      > gökdelenler ve sehrin hemen önündeki adada yükselen, kaidesiyle
      > beraber tam 93 metrelik 'Özgürlük Heykeli' gelir. 1880'li senelerde
      > Fransa'da yapilan Özgürlük Heykeli'nin masraflarinin büyük kisminin
      > bizden çiktigini, projesin in New York'a degil, o yillarda Türk
      > topragi olan Misir'a dikilmek üzere hazirlandigini ve son anda
      yasanan
      > bir talihsizlik neticesinde Amerika'ya gittigini bilir misiniz?
      > Iste, kaçirilan bu firsatin kisa öyküsü:
      > 19. asirda Osmanli Imparatorlugu'nun topragi olan Misir, yüzyilin ilk
      > yillarindan itibaren Kavalali
      > Mehmed Ali Pasa'nin soyundan gelen 'Hidiv' unvanli valiler tarafindan
      > idare ediliyordu ve içislerinde
      > bagimsiz hale gelmisti. Misir valileri, sadece yabanci memleketlerle
      > imzaladiklari anlasmalarla mali
      > protokolleri padisaha tasdik ettirmekle yükümlüydüler ve Istanbul, bu
      > gibi talepleri genellikle her zaman yerine getiriyordu. Misir Valisi
      > Said Pasa'nin Fra nsiz mühendis Ferdinand de Lesseps'e 1854'te
      > hazirlattigi ve Akdeniz ile Kizildeniz'i birbirine baglayacak olan
      > Süveys Kanali projesi de onaylamasi için Osmanli hükümdarina
      > sunulmustu. Projenin arkasinda Fransa vardi ama Ingiltere,
      > Akdeniz'deki ve Hindistan'daki hákimiyetini sona erdirebilecek olan
      > böyle bir hazirliga karsi çikiyor ve zamanin hükümdari Sultan
      > Abdüláziz'i, projeyi reddetmesi için devamli bir baski altinda
      > tutuyordu. Said Pasa, Istanbul'un tasdikini beklemedi ve 1854'ün 30
      > Kasim'inda Fransiz mühendise projenin hayata geçirilmesi için gerekli
      > sirketin kurulmasi iznini verdi. Fransiz sermayesiyle kurulan
      sirketin
      > hisse senetlerinin tamami satilinca Ingiltere, Sultan Abdüláziz'e
      daha
      > da fazla baski yapmaya basladi ve hükümdar, Misir Pasasi'nin
      projesini
      > 12 yil boyunca onaylamadi. Misir tarafi ise, Istanbul'un tasdiki
      > gelmeden ise basladi ama Said Pasa 1863'te birdenbire ölüverdi.
      Yerine
      > geçen Ismail Pasa ise Fransiz degil, Ingiliz taraftariydi, bu yüzden
      > iktidarinin ilk yillarinda projeye gereken önemi vermedi ama daha
      > sonraki senelerde Kanal'in Misir'a nasil bir hayati degisiklik
      > getirecegini farkedince ise o da dört elle sarildi. Kazilar neredeyse
      > tamamlanmak üzereyken Fransiz hükümeti, Sultan Abdülaziz'e
      > Ingilizler'den daha fazla baski yapmaya basladi. Sultan Abdülaziz,
      > 1866'nin 19 Mart'inda yayinladigi fermanla Kanal'a izin verirken
      Kanal
      > Sirketi ile Said ve Ismail Pasalar arasinda varilan anlasmalari
      > onayladi, üstelik Misir'in kanal insaati için yaptigi dis borçlari da
      > devlet garantisi altina aldi ve kendisi de Kanal Sirketi'nin
      > hisselerine oldukça yüksek bir meblag yatirdi.

    • #52881
      Eren Kıyan
      Ziyaretçi

      > ASYA'NIN ISIGI OLACAKTI



      > Said Pasa ile kanalin mühendisi olan Ferdinand de Lesseps arasinda
      > 1854'te varilan anlasmanin çok ilginç bir maddesi vardi: Kanal'in
      > Akdeniz'e açildigi yere dev bir heykel dikilecekti. Heykel,
      firavunlar
      > zamaninin giysilerine bürünmüs bir kadin seklinde olacak ve elinde
      > 'Asya'nin isiginin Misir'dan geldigini' sembolize eden bir mesale
      > tutacakti. Sultan Abdülaziz'in ödedigi paralar arasinda yapilacak
      olan
      > heykelin masraflarinin bir bölümü de vardi. Pasa ve mühendis, eseri
      > Fransa'nin taninmis heykeltraslarindan olan Frederic Auguste
      > Bartholdi'ye siparis ettiler, hatta bir hayli avans da ödendi ve
      > Bartholdi ise basladi. Dikilecegi yerde monte edilecek sekilde
      > parçalar halinde hazirlanan heykel birkaç sene sonra tamamlanmis,
      > kanalin Akdeniz'e açildigi yerde birkaç hafta içerisinde
      > yerlestirilebilecek hale getirilmis ve Marsilya'dan bir gemi ile
      > Misir'a
      > nakledilmesinin hazirliklarina bile girisilmisti.Ama, Said Pasa'dan
      > sonra Misir'in basina geçen Ismail
      > Pasa, Müslüman bir memlekette böylesine büyük bir heykelin
      > dikilmesinin halk arasinda hosnutsuzluk yaratacagini düsündü ve
      > mühendis Ferdinand de Lesseps'e, heykelin Misir'a getirilmemesi
      > talimatini verdi. Mühendis'in Pasa'yi ikna çabalari neticesiz kaldi.
      > Süveys Kanali 1869 Kasim'inda dünyanin dört bir tarafindan gelen
      > davetlilerin katildigi büyük ama 'heykelsiz' törenlerle açildi.
      > Bartholdi'nin eseri ise, Misir'da bu yasananlardan sonra Paris'te bir
      > depoya kondu ve tozlanmaya terkedildi. O yillarda dünyanin bir baska
      > tarafinda, Fransa ile Amerika Birlesik Devletleri arasinda büyük bir
      > muhabbet yasaniyor ve taraflar birbirlerine jest üstüne jest
      > yapiyorlardi.

    • #52882
      Eren Kıyan
      Ziyaretçi

      > HEYKEL, AMERIKA YOLUNDA



      > Paris'te kurulan Fransiz-Amerikan dostluk grubunun lideri olan
      Edouard
      > Rene Lefebvre de Laboulaye, Fransiz Hükümeti'ni Amerikalilar'in
      > Fransa'n in dostlugunu daima hatirlamalari için bir hediye
      > gönderilmesi konusunda ikna etti ve hediyenin devasa bir heykel
      olmasi
      > kararlastirildi. Heykel bir elinde hukuku simgeleyen bir kitap
      > tutacak, diger elinde de 'dünyayi aydinlatan özgürlügün sembolü' olan
      > bir mesale tasiyacakti. Siparis gene ayni heykeltrasa, Frederic
      > Auguste Bartholdi'ye verildi. Bartholdi'nin eseri zaten hazirdi,
      > senelerden beri bir depoda beklemedeydi ve tek eksigi üst kisminda,
      > yani elleriyle kollarinda ve yüzünde bazi degisiklikler yapilmasiydi.
      > Amerikalilar heykelin New York'un hemen girisinde bulunan ufak
      > adalardan birine yerlestirilmesine karar verdiler. Bartholdi, kaidenin
      > yerini görmek için New York'a gitti ve Paris'e dönüsünde yeniden ise
      > basladi. Bakir ve çelik ten yaptigi heykelin mühendisligi ilgilendiren
      > taraflarini Paris'e kendi adiyla anilan bir kule dikmis olan Gustave
      > Eiffel ile beraberce çalisarak tamamladi ve 1884 Haziran'in ilk
      > günlerinde eserini Fransiz hükümetine teslim etti. Bartholdi heykelin
      > yüzünü tamamen degistirmis ve metale annesi Charlotte'in siluetini
      > islemisti. Birbirine monte edilecek sekilde yapilmis 350 parçadan
      > olusan heykel 'Isere' adindaki bir Fransiz gemisine yüklendi ve 4
      > Kasim 1885 günü New York'a ulasti. New York'ta, bu arada heykelin
      > kaidesinin yapimi için bir bagis kampanyasi baslamis, ilk bagisi Macar
      > göçmeni olan, New York'ta 'World' adinda bir gazete çikartan Joseph
      > Pulitzer yapmis ve kaide için 100 bin dolar vermisti. Macar göçmeni
      > gazeteci, daha sonra gazetecilikte dünyanin en büyük ödülü sayilan
      > 'Pulitzer'in de isim babasi olacakti. Kaidenin insasindan sonra sira
      > heykelin dikilmesine ve resmi açilisa geldi. Bartholdi, New York'a
      > yanina bu defa Süveys Kanali'nin mühendisi ve heykelin fikir babasi
      > olan Ferdinand de Lesseps'i de alarak gitti ve 1886'nin 25 Ekim'inde
      > yapilan törende eserinin açilisini bizzat yapti.

    • #52883
      sakssu
      Katılımcı

      Eren kaynağı biliyorsan yazar mısın?

    • #52884
      Eren Kıyan
      Ziyaretçi
    • #52885
      sakssu
      Katılımcı

      Eren buradaki bilgi yanlış olmalı. Bende bir gazete haberine dayanarak, bende öyle olduğunu sanıyordum..
      http://www.endex.com/gf/buildings/liberty/libertyquestions.htm
      http://www.americanparknetwork.com/parkinfo/sl/history/liberty.html
      http://www.pbs.org/kenburns/statueofliberty/timeline/
      http://www.cr.nps.gov/history/online_books/stli/adhi0.htm
      http://www.corrosion-doctors.org/Landmarks/statue-construction.htm
      adreslerinde biraz daha farklı bilgiler verilmiş. Mısır bağlantısı aslında heykelin inşasından önce imiş. Yani sanıldığı gibi değil..

    • #52886
      Eren Kıyan
      Ziyaretçi

      doğrudur abi…
      internette bazı yanlışlıklar oluyo yani nerdeyse birçok bilgi yanlış…mesela onunla ilgili başıma gelen bişeyi sizlere anlatayım…

      aşık veyseli hepimiz biliriz , gözleri görmez ve bir halk şairidir… ( allah rahmet eylesin ) internette hayatıyla ilgili bi yazı okumuştum… yazı şu '' aşık veysel çocukluğunda geçirdiği bir hastalıktan dolayı bir gözünü kaybetmiş daha sonra ilerleyen yaşlarında bir kaza olmuş ve öteki gözünüde kaybetmiş…'' ama ben bunun yanlış olduğunu biliyodum ve doğru olduğundan emin olmak için aşık veyselin azından hayatını dinledi tabi gene internette… diyordu ki '' ben küçükken bir hastalık geçirdim ve iki gözümüde kaybettim '' diyordu…

      yani çok ufak bir hata ama yanlış bilgilenmiş oluyoruz… başıma böyle birçok şey geldi ama aklıma şimdilik bu geldi…

      yani suat abi anlatmak istediğim şu… böyle şeyler gerçekten olabiliyor  ! ! !

6 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.