Orhan Veli Kanik şiirleri

0 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Yazar
    Yazılar
    • #43596
      taner_karakaya
      Katılımcı

      AYRILIŞ

      Bakakalırım giden geminin ardından;
      Atamam kendimi denize, dünya güzel;
      Serde erkeklik var, ağlayamam

      ANLATAMIYORUM

      Ağlasam sesimi duyar mısınız,
      Mısralarımda;
      Dokunabilir misiniz,
      Göz yaşlarıma, ellerinizle?

      Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
      Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
      Bu derde düşmeden önce.

      Bir yer var, biliyorum;
      Her şeyi söylemek mümkün;
      Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
      Anlatamıyorum

      BİR İŞ VAR

      Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
      Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
      Her zaman güzel mi bu kadar,
      Bu eşya, bu pencere?
      Değil,
      Vallahi değil;
      Bir iş var bu işin içinde

      DAVET

      Bekliyorum;
      Öyle bir havada gel ki,
      vazgeçmek mümkün olmasın!

      AÇSAM RÜZGARA

      Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
      Mavilerde sefer etmek!
      Bir sahilden çözülüp gitmek
      Düşünceler gibi başıboş.
      Açsam rüzgara yelkenimi;
      Dolaşsam ben de deniz deniz
      Ve bir sabah vakti, kimsesiz
      Bir limanda bulsam kendimi.
      Bir limanda, büyük ve beyaz…
      Mercan adalarda bir liman..
      Beyaz bulutların ardından
      Gelse altın ışıklı bir yaz.
      Doldursa içimi orada
      Baygın kokusu iğdelerin.
      Bilmese tadını kederin
      Bu her alemden uzak ada.
      Konsa rüya dolu köşkümün
      Çiçekli dalına serçeler.
      Renklerle çözülse geceler,
      Nar bahçelerinde geçse gün.
      Her gün aheste mavnaların
      Görsem açıktan geçişini
      Ve her akşam dizilişini
      Ufukta mermer adaların.
      Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş,
      İller, göller, kıtalar aşmak.
      Ne hoş deniz deniz dolaşmak
      Düşünceler gibi başıboş.
      Versem kendimi bütün bütün
      Bir yelkenli olup engine;
      Kansam bir an güzelliğine
      Kuşlar gibi serseri ömrün.

      BAYRAM

      Kargalar, sakın anneme söylemeyin!
      Bugün toplar atılırken evden kaçıp
      Harbiye nezaretine gideceğim.
      Söylemezseniz size macun alırım,
      Simit alırım, horoz şekeri alırım;
      Sizi kayık salıncağına bindiririm kargalar,
      Bütün zıpzıplarımı size veririm.
      Kargalar, ne olur anneme söylemeyin!

      BENİ BU HAVALAR MAHVETTİ

      Beni bu güzel havalar mahvetti,
      Böyle havada istifa ettim
      Evkaftaki memuriyetimden.
      Tütüne böyle havada alıştım,
      Böyle havada aşık oldum;
      Eve ekmekle tuz götürmeyi
      Böyle havalarda unuttum;
      Şiir yazma hastalığım
      Hep böyle havalarda nüksetti;
      Beni bu güzel havalar mahvetti.

      DALGACI MAHMUT

      İşim gücüm budur benim,
      Gökyüzünü boyarım her sabah,
      Hepiniz uykudayken.
      Uyanır bakarsınız ki mavi.

      Deniz yırtılır kimi zaman,
      Bilmezsiniz kim diker;
      Ben dikerim.

      Dalga geçerim kimi zaman da,
      O da benim vazifem;
      Bir baş düşünürüm başımda,
      Bir mide düşünürüm midemde,
      Bir ayak düşünürüm ayağımda,
      Ne haltedeceğimi bilemem.

      GÜN OLUR

      Gün olur, alır başımı giderim,
      Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
      Şu ada senin, bu ada benim,
      Yelkovan kuşlarının peşi sıra.
      Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
      Çiçekler gürültüyle açar;
      Gürültüyle çıkar duman topraktan.
      Hele martılar, hele martılar,
      Her bir tüylerinde ayrı telaş!…
      Gün olur, başıma kadar mavi;
      Gün olur başıma kadar güneş;
      Gün olur, deli gibi…

      HARBE GİDEN

      Harbe giden sarı saçlı çocuk!
      Gene böyle güzel dön;
      Dudaklarında deniz kokusu,
      Kirpiklerinde tuz;
      Harbe giden sarı saçlı çocuk!

0 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.