Mesudiye’yi Canlı İzle
19 Kasım 2010
Eski Köy Düğün Geleneklerimiz – Kadir AKSU
5 Temmuz 2020
Kuru Ekmek (Golit)
2 Ocak 2019
Öyle Bir Geçer Zaman ki…
3 Haziran 2020
Yeşilce – Yeşilyurt Kültür ve Dayanışma Derneği › Forumlar › Genel Gündem › BÜYÜKLER ne derse o olur!!!
Biz türkler'in en önemli karakteristik özelliklerinden biri, “kabile” toplumu olmamızdır. Katı geleneksel değerlerin hüküm sürdüğü, bireyselleşmeye izin vermeyen bu tür modellerde, kişi kendi geleceğini kendi tayin etme hakkına sahip değildir.BÜYÜKLERİMİZ ne derse o olur!! Doğru da olsa, yanlış da… Kimse sorgulayamaz bile.
ATATÜRK devrimleriyle birlikte büyük bir değişim sürecine giren Türk toplumu, muhafazakar unsurların direnci nedeniyle ne yazık ki henüz evrimini tamamlayabilmiş değildir.Bugün hala gelenekle modernite arasında sıkışıp kalmanın sancıları yaşanıyor.
Kişinin bireyselleşme çabası en başta toplumu çekirdek birimi olan ailede törpüleniyor. Ebeveynler, adeta kendi bedenlerinin bir uzantısı gibi gördükleri çocuklarına söz hakkı, seçme hakkı tanımayarak onun bir 'birey' olarak yetişmesinin önüne set çekiyor. Ardından devreye okul, kışla, işyeri gibi kurumlar giriyor ve birbirine benzer metodlarla bu durumu pekiştiriyor. Sonuçta birey olamamış ve de asla olamayacak bir insan modeli çıkıyor ortaya… Üstelik özgüvenini yitirmek gibi ağır bir bedel ödeyerek…
Bireyselleşmeyi tetikleyen iletişim çağı, kaçınılmaz olarak bizi de her geçen gün etkisi altına almasına karşın, tek tek bireylerden toplumun en üst örgütlenmesine kadar özgüven eksikliğini her yerde hissediyoruz. Bunun sonucunda kendi kaderimizi kendimizin tayin edebileceği gücü ve yetkinliği kendimizde bulamıyoruz. Hayati kararlar veremiyoruz. Risk alamıyoruz. Onaylanmamaktan, eleştirilmekten, hata yapmaktan korkuyoruz. Akıntıya karşı kürek çekmektense, kendimizi akıntıya bırakmayı tercih ediyoruz. Kaybettiğimiz zaman, “benim bir suçum yok” diyebilmek daha kolayımıza geliyor. Dolayısı ile kazandığımız zaman da “ben kazandım” diyemiyoruz. O hazzı yaşamaktan kendimizi mahrum bırakıyoruz. “Ben” duygusu gelişmiş güçlü bireylerden oluşan bir toplum olamadığımız için de, hasbelkader karşımıza çıkan “İMALAT HATASI” diyebileceğimiz, özgüveni yüksek kişileri bir türlü tasvip edemiyoruz, benimseyemiyoruz. Beklentilerimiz dışında hareket ettiklerinde de bilinçaltımızdaki kıskançlık duygularımız açığa çıkıyor ve saldırganlaşıyoruz…
A. Aytaç AKSU
Aytaç ne güzel yazmışsın kardeş.
bizimle düşüncelerini paylaştığın için teşekkürler sana.
kardesım dokturmussun gene emegıne saglık…
*Büyükler ne derse o olur* problemi, günümüz Türkiye'sinin en önde gelen sosyal problemlerin en akut olani, lakin nedenler konusunda tani hatasi yapiyoruz. Gercek tanilarla yüzlesme yüregine sahip degiliz, olsaydik sorun ortadan kalkardi. Bu isler yürek ister !! Ama bu yürek kacimizda var ?
29.10.2006 Kiel