2 ay kadar önceleri, Akmerkez’deki Remzi kitapevine gidiyordum. (oraya 2. gidişim) http://www.aksam.com.tr/foto/2006/05/15/g20.jpg Otobüsten indikten sonra, yağmurdan dolayı şemsiyemi açtım ve köşedeki simitçiden bir simit alıp çantama attım.
Ardından tam Akmerkez önüne gelecekken iki tane genç önümü kesti veya ben öyle sandım. Bana ilk önce aç olduklarını söylediler. Arkasından asker olduklarını, eve gidecek araba paraları falan olmadıklarını saydılar. Ben şansımı ilk şıkta kullanmaya karar verdim. Önümdeki, asker olduğunu iddia eden veya olan gence tekrardan bir de ben, “Aç mısın?” diye sordum. O genç te: “Evet açım.” cevabını verdi. Ben de cevabın oluşturduğu hava soğumadan kendim yemek için aldığım 50 YKR değerinde bir simidi bu iki gencin eline verip olay yerinden ayrıldım.
Bundan sonra 100 m kadar yürüyünce bu sefer de ben Akmerkez'in güvenlikçisi genci durdurdum ve olayı anlattım, o da bana teşekkür etti. Ardından da bana olayın meydana geldiği yerin tam konumunu sordu. Ben henüz Akmerkez hizasına gelmeden deyince, bana sepet havası vererek Akmerkez binası önleri haricindeki alana kendilerinin Akmerkez güvenliği olarak bakmadıklarını söyledi.