Burada olay biraz psikolojik, hafızayla ilgili bir durum var. Okuduğum bir yazı vardı, bulursam linkini de veririm. İnsanlar hatırladıkları şeyleri anlatırken, hatırlamaya çalışırken, beyin bulamadığı parçaları uydurma yoluna gidermiş, tabii atmasyon huyunuz da varsa bu uydurmanın ne kadar olacağında bir sınır yok.
Ben en iyi atmasyon olarak, fal bakmayı görüyorum, olmayan şeyleri uydurma, insanlarlara kafadan hikaye söyleme gibi sanki. Ama fal bakmanın zaten uydurma olduğu belli olduğundan zararsız bir atmasyon sanatı. Öte yandan kimi meslek grupları vardır, onların işi rol yapmak, başkalarını ikna etmek, peşinde birilerini sürüklemektir, ki onlarda gayet güzel atmasyon yaparlar.
Bazen ben de birine bir şey yazarken, bir şeyler anlatırken, normalde 1 cümle yeterli iken 3-5 cümle ile gereksiz ayrıntı, laf kalabalığına kaptırdığımı farkediyorum, kimi zaman fazla ayrıntı olanı olduğundan fazla önemli önemsiz gösteren bir abartı boyutuna da kaçabiliyor. Örneğin, arkadaşınız demiştir size, işe giderken yataktan kalkmak için 3 tane çalar saat kuruyorum, her biri 15 dk arayla çalmaya başlıyor, siz de bunun hikayesini başkasına abartarak anlatırken arkadaşım 5-6 saatle ancak sabah kalkabiliyormuş dersiniz. Neyse… 