soneroskay

Oluşturulan forum yanıtları

1 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Yazar
    Yazılar
    • #52817
      soneroskay
      Katılımcı

      bu resimleri gercekten görüntülemek istemezdim ama işte terör e hayır diyen perinçek hali.

    • #45178
      soneroskay
      Katılımcı

      İŞTE BİRİLERİNİN MEVCUT HÜKÜMETLE BİZİ NEREYE GÖTÜRMEK İSTEDİĞİNİ COK BİLMİŞ Bİ ARKADAŞ ANLATMIŞ.AMA BUNLAR İNANIN ALLAH IN İZNİ VE YÜCE TÜRK MİLLETİNİN KUDRETYİYLE ÜTOPYADAN ÖTE GİTMEYECEKTİR.

      BAK ŞU KONUSANA

      ETYEN MAHÇUPYAN
      11.08.2006  CUMA

      Mozaiğin sonu: Türkiyelilik

      Modernliğin liberal bireyi temel alan bir bağlam içinde son demlerini yaşadığı bir dönemin içindeyiz.

      Karar mekanizmalarının sadece parlamenter temsil sistemi içinde kaldığı sürece toplumsal taleplere cevap veremediği, toplumun doğrudan katılımının zorunlu hale geldiği, vatandaşlığın çoğulcu bir anlayış içinde yeniden tanımlanmaya çalışıldığı, ötekini dikkate almayan hiçbir kimliğin yönetme meşruiyetinin olmadığı bir zihniyete doğru evrilmekteyiz. Böylesi savrulma ve yeniden oluşma dönemlerinde eski ideolojik kalıplarda ısrar, toplumları kırılganlaştırır ve çoğu zaman da maddi manevi olarak parçalar. Maharet, gelmekte olan yeni dönemin ruhuna uygun adımları önceden atabilmek, ‘sınav anı’ geldiğinde bütün toplumun tek yürek olarak geleceği birlikte kurma iradesini şimdiden oluşturmaktır.

      Türkiye bu tehlikenin eşiğinde bir ülke… Çünkü Cumhuriyet’in temeli olarak alınan vatandaşlık anlayışı ve onun özünü teşkil eden Türk kimliği, bu ülkeyi postmodern bir dünyada ayakta tutacak içerikte ve işlevde değil… Nitekim son dönemde ortaya atılan Türkiyelilik kavramı bu zaafı gidermek üzere öneriliyor. Vatandaşlığın dayanağı olan kimliğin etnik içerikten arındırılarak, coğrafi ve tarihsel bir kader birliği üzerine oturtulması amaçlanmakta. Bir süre önce Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu’nun çabaları da bu yöndeydi; ama bilindiği gibi ulusalcılıktan kendini kurtaramayan hukuk ideolojisi sayesinde söz konusu çaba bir ‘suç’ olarak tanımlandı. Gerçi Kurul’un Başkanı İbrahim Kaboğlu ve İnsan Hakları Raporu’nu kaleme alan Baskın Oran yargıda aklanmış gözükse de Ankara Başsavcısı’nın temyizi ile yine aynı noktaya döndük. Başsavcı’nın değerlendirmesine göre rapor “Lozan Antlaşması”ndaki azınlık tanımını tıpkı Sevr Antlaşması’ndaki gibi dinsel tanımdan millet ve etnik köken tanımına doğru genişletmeye çalışmaktaymış. Bu bakışın ülkeyi bir ‘mozaik yapı’ olarak tanımladığı ölçüde bölünmeyi ima ettiğini öne süren Başsavcı’ya göre söz konusu yaklaşım “ütopik insan hakları anlayışı” imiş…

      Sağduyu eksikliği sistematik ve ideolojik hale geldiğinde kişileri suçlamak anlamsız… Ancak Başsavcı’nın bu değerlendirmesinin ne denli ‘ütopik’ olduğunu görmek için fazla çabaya da gerek yok. Eser Karakaş’ın 2 Ağustos tarihli yorum sayfası yazısı Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun bir raporunu ele almaktaydı. Öğrendiğimize göre devlet kendi geleneğini bozmamış ve gayrimüslim cemaat vakıflarını ‘yabancı’ tüzel kişi kategorisinde değerlendirmiş. Yani ‘laik’ devletimiz Müslüman olmayan insanların gerçek birer vatandaş olduklarını hâlâ içine sindirememekte. Ama devlet ‘laik’ olmak da istiyor… Bu durumda gayrimüslimler hangi kritere göre normal vatandaşlardan farklılaşıyor dersiniz? Tabii ki ırk temelinde… Yani Lozan’ı Sevr gibi yorumlayan, devletin kendisidir. Seksen yıl boyunca ısrarla yürütülen bu politikanın bugün Kürt meselesinde geri tepmemesi mümkün mü? Kürtleri ‘din kardeşliği’ temelinde toplumun geneline bağlamak ne denli gerçekçi? Açıkça söylemek gerekirse bunların hepsi kendini kandırmaya yönelik ideolojik bir ütopyadan ibaret. Çünkü bu ülkeyi bir mozaik haline getiren unsur, etnik Türklüğü ‘öz’ kabul eden vatandaşlık anlayışıdır.

      Yanlışta ısrar mozayiğin parçalanmasını ima eder. Eğer toplumsal bütünlüğün çeşitlilik içinde korunması isteniyorsa, vatandaşlığın herkesi kuşatan ve eşitleyen bir kimlik üzerine oturtulması ve bu sürecin açıklıkla tartışılıp sindirilmesi gerekiyor… Başsavcı ‘Türkiyelilik üst kimlik olmaz’ derken İngilizliği örnek vermiş. Gerçekten de İngilizlik üst kimlik olamıyor; çünkü etnik bir kimliği ima ediyor… Aynen Türklük gibi… Sağduyu eksikliğinin bu kadarı fazla değil mi?

      11.08.2006

1 yanıt dizini görüntüleniyor