Oluşturulan forum yanıtları
- YazarYazılar
- 8 Aralık 2006: 11:51 #51290
pkarakaya
Katılımcı09/12/2006 üSKÜDAR YÖDADER DERNEĞİNDEKİ BULUŞMAMIZI YÖDADER YÖNETİCİLERİ İLE YAPTIĞIMIZ GÖRÜŞMELER SONUCU ÜYELERİMİZİN BİR KISMININ CUMARTESİ GÜNÜ ÇALIŞIYOR OLMALARI NEDENİ İLE DAHA ÇOK ÜYEMİZİN KATILIMI VE DAHA UZUN SÜRE BİRLİKTE OLMAK İÇİN 10/12/2006 PAZAR GÜNÜ SAAT 13,00 DA YAPILMASI UYGUN GÖRÜLMÜŞTÜR ..
HERKESİN GÖSTERDİĞİ İLGİYE TEŞEKKÜR EDERİM
harika c.tesi bende gelemicektim ama pazar günü aranızda olucam
hepinizi çok özledim… ::-*
yedi bitirdi beni bu iş :'( - 2 Ekim 2006: 20:12 #45355
- 2 Ekim 2006: 20:10 #45354
pkarakaya
Katılımcıkarşılıklı ömrümüzden kısıp kattığımız
zaman,zamana benzetip gittiğin
ve gerisin geri ıraksatığın sen…
ve karşımda duruyor o anın donukluğu..
gün geçtikce
uzaklaşıyor iki nokta arası…bir dosttan alıntı…
- 23 Haziran 2006: 21:15 #46192
pkarakaya
Katılımcı-4945
saçmalamazsak bitermi
- 21 Haziran 2006: 15:46 #46147
pkarakaya
Katılımcı4990.. ay sonuna daha 9 gün var ???
- 31 Mayıs 2006: 20:48 #45332
pkarakaya
KatılımcıNereye götürür şimdi söylediğin ne varsa,ağzını?
çocukluğundan alıp dudağıma sürülü kırmızın
ve köşe taşları göz rengi duvarlarından sırtının izini…Şimdi ölü gölgelerin karanlığa ayini
güneşin kanı dökülü saçlarından
öyle pervasız
yamalı mutluluğun oyuncağı halin dururken
nereye götürür seni sustuğun ağzınAsma bahçelerinin kurumuş bahçıvanı çiçeklensin
makas makas bahar
kanadığınca ölmeyeceksin
(kırmızı krizantem)Sadece adım uzak kalacak
dirildiğince…(öyle kal)
31,06,2006 23,15
- 30 Mayıs 2006: 22:17 #45330
pkarakaya
KatılımcıYan
asıl demiri döğen su…İçine sığdığın elbisenin ruhunu gösteren astarı
saf-kan ve pamuk ipliğinin kırmızısı tutarken bedenini nefese
kes açlığını kendi içinde ölüme
makas ellerin…Ne varsa hüsran eden henüz bulamadıklarını bile
yan
ki o vakit susacak dilleri aklının
seni yokluğa kaydeden…Adın nereye yazılırsa orası ebedi susar…
s.y. 05,06,2006 00,06
- 27 Mayıs 2006: 23:20 #45329
pkarakaya
KatılımcıHiç koşmuyor an
sanki hep saçlardan ayağa iniyor
ve o beden bana ait değil
dudaklarımın öptüğü
(silinsin aklımın tutanakları)Soyununca gün çırılçıplak bir çiçek bedeni
gece yıldızlı giysi fotosentez
alıp götürecek nefessizliğe tabiat
sonra bir yaprak çağıracak ölüme
yeşil bir göğ renginde bulutlu hançer
çiğ kara…Hiç koşmuyor an
sanki yorulacak zamansız duruşunda
ve inecek bana ait olmayan bir bedenin
saçlarından ayağına
dudaklarımın öptüğü fısıltı seslenecek
karanlığın parmak izleri sarmalarken bedenimi
ölüm çağıracak yeşil bir ırmak içinden sonra
yosunlu bir taş ağır hançer
su kara…s.y.
28,05,2006 02,16
- 25 Mayıs 2006: 22:46 #45325
pkarakaya
Katılımcıgözüm kapıda giriceksin içeri bir gün ansızın sessiz
kapım hep açık gözümde yaşlarla beklerim
28 saat
ve her gölge görmemde kalbimde bir kuş çırpınır
boş yere heves…
gittin yoksun artık anla bunu yüreğim
gelmicek artık
yok işte yok herşey rüyaydı uyan artık
al kendini ondan kopar ellerini ellerinden
söylem onun söylediği hiç bir şeyi
sus artık su yüreğim
ve git uzaklara
bırak beni artık yüreğim yoruldum
artık
nedensiz beklemekten
sessiz izlemekten
git artık bırak yüreğim beni
sadece yıldızlar…m.eyes
- 25 Mayıs 2006: 22:36 #45324
pkarakaya
Katılımcıtutki yaşanmadı, tutki bitmedi
uzaklarda değildim hep yanındaydım senin
gerçekleri yaşarken belki aptalca dürüstlük ettim
bir başkası değildin seviyorsak dedim
az çok sabır dedim beklemeden gidiyorsun
çevrene boyun mu eğdin oysa sen
ıssız bir ada gibi kaybolup gideceksin
tutki yaşanmadı, tutki bitmedi
ızdırapsız gün olmaz mı
hayat bu yaşanmalı
razı değilim ama bensiz mutluysan gitmelisin… - 25 Mayıs 2006: 22:28 #45323
pkarakaya
Katılımcıkapımda sevdan…
nasılda bakıyor gözlerimin içine
al beni içeri diye…
kaçırma gözlerini..
kaçırma ellerini…
yüreğim…kuş misali…
bir resme başlıyorum…
ilk çizgiler…
seninle sevdanın resmini çizeceğim…
yüreğime…
adı aşk olacak yaşadığımın …
bedelsiz engelsiz olacak…
mesafeler anlamsız olacak…
ben yüreğin de olacağım atacağım seninle…
istemesende olacağım… - 25 Mayıs 2006: 22:26 #45322
pkarakaya
Katılımcıya siyahsındır ya da beyaz
ya varsındır ya da yoksun
ya bilirsin ya da bilmez
hissetiğin değil
seçimindir yaşam
dokunduğun değil
var olandır gerçek - 25 Mayıs 2006: 22:17 #45321
pkarakaya
Katılımcıuyanıldığında üflendiğin de boruya
kıyamet..
kimse birbirini tanımayacak
eller konuşup ayaklar şahit olacak
bir tek ben göreceğim seni
ellerin ayakların olacağım..söz…s.y.
- 25 Mayıs 2006: 15:36 #45319
pkarakaya
KatılımcıAcı dehlizinde kaybolmak bu olsa gerek
Böyle bir muhayyilede yaşamak
Kararsız kaldığın anlarda
Yüreğinin bir köşesine sığınıyorken
Dost ellerinden zehir badesi içmek
Öyle bir olay sanki
Bilinmez ki
Bilinse dost seçilmez,nafile üzülmekAn gelir, öyle bir an ki
Sevinçlisin öyle çok ki hem de
Sahra çölü gibi bulursun dünyayı
Her yan sevgisiz, susuz parçalanmış
Gövden sarsıntıyla uyanır
İçinde bulunduğu gafletten ve haslettenKırmızı kurdeleli bir paket sunulursa
Bir gün,
Sakın açma hemen
Ola ki, kalbinden vuracak hançerdir
Sevincin kursağına hapis oluverir işte
Ne demeli, sen uyurken
Çoktan idam kararı çıkmıştır
Hakkında
Yargısızca,dostane bir şekilde idam
Hayat, yalnızlık, köşe başları…Suçun ne miydi?
Sadece sevmek belki de… - 25 Mayıs 2006: 15:34 #45318
pkarakaya
KatılımcıSükût-ü hayalin karanlıklarına çekiyorum
Küskün yüreğimi.
Çığlık çığlığa gecelerin nefret sinmiş dehlizlerinde
Isıtmaya çalışıyorum titreyen ellerimi…Şehir içimde terk edilmiş gibi,
Gönlümün pencereleri yabancılara kapanmış
Dar ve rutubetli sokaklarda
Nisan yağmurlarından kalma toprak kokusu…
Kan kırmızı gözlerimin asilliğinden kalma
Erguvan sabahlar…
Yağmurlar kardelenlerin buz mavisi tenine ne zaman dokunsa
Gelincikler uzaklarda bir yerlerde allarını inatla açar.Takvimlerden düşen ayrılık tarihleri ayaklarımın altında
Sayamadığım sensiz günlerin hesabı var / Satır aralarında.
Saman kâğıdının üzerinde özlem kokan güncelerin
belirli belirsiz gözyaşı döker
Nostalji kokan yalnızlığın duygusudur sevmelerin,
yargılı yargısız beni infaz eder…Dudaklarımda serapsız çöllerin ıslaklığı,
Kum fırtınalarına gömülmüş sevdam, dumansız yangınlarda…Oysa sevmek yanmaktı;
Gönüllerde yaşanan yangınlarda kül olmak ise mubahtı… - 25 Mayıs 2006: 15:31 #45317
pkarakaya
KatılımcıÖylesine
Cüce bakışları varki bana acıların
Ne zaman damlası düşse biraz daha büyüyor
Biraz daha eriyorum dehlizindeHayli zaman oldu
Mutlu sözler duymayalı
Ben büyüdükçe onlar küçülmüş
Kendine sakla
Söyleme bana bitik sevinçleri
Küçülmek istememBilmem hangi
Raflarda tozlandı gitti
Hayallerim umutlarım hülyalarımAğdalanmış sevgilerimle
Mühürlenmiş kavganın ortasında
Çepeçevre sarıldım kederim arttı
Benimle büyüyenlerle birlikte
- 25 Mayıs 2006: 15:22 #45316
pkarakaya
KatılımcıKan sığıntı bir uzuv benliğinde!
Gözyaşlarının akıbetiyle dipsiz uçurumlara sürüklenen
Soğuk ellerin,
Derine sarılı yaraların;
Dehlizlerinde karanlık sokakların vicdanını yaralayarak
Kanını tadarak bir endişenin!
Ruhuna sinerken ölümün kesif kokusu
Kalp ölüm,kalp dehliz; kalp,
Parmaklarında kan pıhtısı bir yüzük…Sen yok olma dininin son müridi.Sen yitik!
Kanat çırpıntısı umutsuzluğunun…
Kırık bir cam tanesi,kalbinin avuç içlerine sıkışmış…Sen yeminsiz vakanüvis.Sen kanımın en soğuk hücresi;
Bir yeminin sabrını tüketen son uğursuz yalan!
Son davetsiz misafiri taşlaşmış kalplerin.
Yaşama sığdırabildiğin son eksik cümle:
Şüphe tohumları apartman boşluklarında!Sen gözyaşlarımın timsahı,
Şakaklarımda bir kum saati…
Sen kalbimin en soğuk cümlesi
Bir kelebeğinkiyle aldattığın o güz ömrün
Kanına karışırken ölümün.Ölüm,
Parmaklarında bir kan pıhtısı:
Pıhtı kalp,pıhtı kan; pıhtı dehliz! - 25 Mayıs 2006: 15:15 #45315
pkarakaya
KatılımcıNereye bu amansız koşu
zifiri karanlıklarda
tekrar tekrar döndüğüm yollarbütün dehlizlerde ölüm uykusu
evlerde
sinmiş tenimize bir yanık kokusunereye uzun gitmelerinle ey sevgili
2
gök vurgun yemiş de bitirmiş kendini
bir avuç kanda boğulmuş deniz
dağlar dağlar
gelmeyecek mi benim çocukluğum3
gülümse
ki kalbimin ilk yanılgısı olsun
müsterih uyuyabilsin çocuklar
unutulmuş o yastıklardao söz gibi büyülü
süreğen4
bu sensin
sen
kaç gün ötelerden gelecektinburda yüzyıl oldu
5
lambalar söndü..mumlar eridi
elinde güğümle çocuk
cansuyu verir toprağaneler söyler aşka dair neler
duldasında kuşlar6
de ki
nasıl sığacak şiire şimdi
delirmeye hazır bir şairin gözleridenizin dibinde hiç görmez miyim kendimi
bulanık sulara bir da tül çekseniz7
resimlemek isterim suretim seni ey
tebessüm et
acılı durhepsi birarada
8
değişen ne zaman ne mekan
bitmez bir oyundayız
yakınımdasın eleleyiz bir o kadar da uzak
gemiler gelse alıp götürseler bizi buralardan
bıkkın yolcularıyla bulutsuz gecede - 23 Mayıs 2006: 21:16 #45310
pkarakaya
Katılımcıyüreğimden yoruldum
sürekli maske takanlardan
içim kan ağlarken
insanlara gülmekten yoruldum
çok sinirliyken bile
sakin olma zorunluluğundan yoruldum
hıçkırarak ağlamak isterken
gözyaşlarımı içime akıtmaktan
delice severken içimden dağlara denizlere
hoyratça esen rüzgara toprağa kuşlara
seviyorum diye haykırmak isterken
susmaktan yoruldum
yüreğimden yoruldum
Ruhum yoruldu
geri dönüşü olmayan bir tüneldeyim
oyunun adı yaşammış
başrolde ben
yardımcı oyuncular sevgi aşk özlem dertler
senaryo konusu
herşeye rağmen Mutlu Olma SanatıA.T.
- 23 Mayıs 2006: 21:08 #45123
pkarakaya
Katılımcıen uygun hafta sanırım bu hafta bundan sonraki haftalarda sınavlar var anlaşılan..
sanırım benim istediğim tarih olucak - 22 Mayıs 2006: 21:49 #45620
pkarakaya
Katılımcıbir çift bebek beklemelerine karşı bebekleri bir türlü olmamış.
>>adamın yurt dışında işi çıkmış adam yurt dışına gitmiş.
>>karısı adama bir mektup göndermiş.mektupta bir çocukları olduğu
yazılıymış.
>>adam evine döndüğünde oğlunun zenci olduğunu görmüş ve karısına
neden zenci olduğunu sormuş
>>karısı sütüm yetmeyin bi sütannesi bulduk kadın zenciydi belki bu
yüzden olmuş olabilir diye sölemiş
>>adam inanmış ama için bir kuşku kalmış bunu bilse bilse annem
bilir diye annesine
>>sormuş annesi de
>>benimde sütüm yetmeyince seni inek sütüyle besledik
>>bu yüzden bak senin de boynuzların çıkmaya başlamış demiş. - 22 Mayıs 2006: 21:36 #45619
pkarakaya
KatılımcıA
Otobüs…Hollywood'un 46 kez işlediği, “uçakta pilotlar ölür ya da bayılır,
yolculardan biri (mümkünse bir çocuk) telsiz talimatlarıyla uçağı sağ
salim indirir” klişesinin otobüse uyarlanmış hali.– aloo, aloo, abi ben en öz hakiki seyahat'in istanbul-ankara
otobüsünden arıyorum. kaptan molada içkiyi fazla kaçırdı herhalde, uyuyor
şimdi.+ evlat sakin ol, muavin orda mı?
– hayır, otobüste değil, tanrım ona ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok!
+ tamam evlat, hiç korkma, sizi kurtaracağız. şimdi şoförü yavaşça
koltuktan yana çek, sen oturacaksın onun yerine.
– ama onu yana çekersem düşer, kendinde değil!
+ düşsün! oraya senin oturman lazım.
– tamam, oturdum. şimdi ne yapmalıyım?
+ direksiyonu tut, ne çok sıkı ne çok gevşek.
– tuttum. çok eğlenceli görünüyor ehu
+ evlat, ciddi ol, 40 yolcunun hayatı senin elinde. şimdi; önündeki + panelde
bir çok gösterge var değil mi? tam ortadaki büyük olana bak, ne yazıyor
orda?
– bismillahirrahmanirrahim.
+ hayır göstergenin üstündeki yazıya değil göstergeye bak! hız
+ göstergesine
bak, kaçla gittiğinizi görebiliyor musun?
– sıfır.
+ nasıl sıfır? dikkatli bak.
– sıfır, gerçekten sıfır. ölecek miyiz?
+ otobüs duruyor mu gidiyor mu bunu söyle bana seni kuş beyinli!
– duruyooor
+ kalk .. git eşşoğlueşşek! bize de panik yaptırdın. şoför uyanınca
devam edersiniz. - 22 Mayıs 2006: 14:06 #45309
pkarakaya
Katılımcısüper ya gülmekten bayılcam
- 22 Mayıs 2006: 00:19 #45617
pkarakaya
KatılımcıBir sabah uyanıyoruz ve bir bakıyoruz ki dünya sular altında
kalmış.
Su üstünde kalan tek kara parçası var; o da Türkiye.
Koca gezegende 70 milyon Türk'ten başka kimse kalmamış.
ılk tepkiler ne olurdu dersiniz?..
Buyurun bakalım……:1- Amma balık yeriz artık be!
2- Türk'ün Türk'ten başka dostu yok” derlerdi de inanmazdm.
3- Ulan tam da 'Uluslararası ilişkiler' bölümünü kazanmıştık. şansa
bak!
4- Artık ne ihracat kaldı ne de ithalat… Nihayet cari açığı,
falan filan
sıfırladık…
5- ülke olmak için ilk başvuran ilimiz Yalova oldu.
6- Tarkan'n ingilizce albümü raflarda kaldı…
7- Bakanlar Kurulu kararı ile sularımız 12 bin mile
kararlaştırıldı..8-Piyasaya sahte dolar ve Euro sürmekten tutuklanan kalpazanlar
kendileriyle dalga geçen polislere saldırdı…
9- Ankara'da resmi temaslarda bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Jack
chirak,
T.C. vatandaşı olmak için başvurdu.
10- chirak'ın Türkiye Birliği'ne alınması için referandum
yapılacak… 11-
Stratejik adadan hiçbir nemimiz kalmadı, ama artık ne önemi var.
12-ülkemizde bulunan yabancı turistler “Ne iş olsa yaparım abi” diyip
iş
aramaya başladı.
13- Apo “Atın beni denizlere” deyip sürekli ağlıyor komutanm!…
14- Heyyooo!… Dünya Coğrafyası'ndan yırttık oğlum,dersler boş
gececek…
15- Edirne'den Ardahan'a gidilir mi be.. Dünyann teki ucu!!
16- Ulan şimdi işin yoksa 4 yılda bir Olimpiyat düzenle… - 21 Mayıs 2006: 15:34 #45117
pkarakaya
Katılımcıgökhan sen bizi kandırıyosun götürmicen pikniğe
- 19 Mayıs 2006: 22:18 #45610
pkarakaya
KatılımcıEli olmayan babaya ne denir?
No-el baba…Ben sünnete karşıyım.
Gençlerin önünü kesmeyelim…Bir gökdelenin üzerinde kırmızı bir ışık yanıp sönüyormuş neden?
Çünkü binanın şarjı bitiyormuş…Can neden boğazdan gelir?
Çünkü: Can Emirgan'da oturuyormuş…Elektrik sandalyesinde oturan idam mahkumu ne demiş?
Çok korkuyorum elimi tutar misin???Yaşınız kaç?
Bilmem her yıl değişiyo…Arkadaşlar telefonlar dinleniyormuş…
İyi iyi, dinlensinler zaten çok yorulmuşlardı…Saatin çalışıyor mu?
Benimkine de iş bulsana…Tartı neden tartmamış?
Çünkü üzerinde anti-tartar dişmacunu varmış..Sinüs 60,
Cosinüs tutmuş…Kocanızla ortak özelliğiniz ne?
Aynı gün evlendik…Karınca bir zencinin koluna düşmüş ne demiş?
Karakola düştüm.Çok iyi göbek atan kazana ne denir?
İyi oynayan kazansın…Size bir kıllık yapayım,
İçine kıllarınızı koyarsınız…Viyana kuşatması neden bitmiş?
Etrafta atacak kuş kalmadığı için… - 19 Mayıs 2006: 22:14 #45609
pkarakaya
Katılımcı>CIKMA TEKLİFLERİNE KADINLARIN CEVAPLARI
>**
>///Çıkma tekliflerine karşılık kadınların verdikleri cevaplar ve bu
cevapların gerçek anlamları:
>************************************************************
>Olmadığı için üzgünüm; ama lütfen arkadaş kalalım.
>(İstediğin şey mümkün değil. Ama yanımda olmaya devam et. Beni evime
getirip götürecek, güldürüp-eğlendirecek, eğlence yerlerinde eşlik edecek,
faturalarımı yatıracak ve tamirat işlerimi yapacak birisine ihtiyacım
var. Merak etme; bir erkek arkadaşım olduğunda da arada sırada ararım
seni.)
>
>
>—Ama ben seni kardeşim gibi görüyorum.
>( Bir daha asla bu konuyu gündeme getirme.)
>
>
>—Duygusal sorunlarım var; önce onları çözümlemem gerek.
>(Senden başka birkaç kişi daha istiyor; ama bir türlü karar veremiyorum.)
>
>
>—-Böyle bir ilişki için henüz hazır değilim.
>(Henüz alemlerin tadını yeterince çıkaramadım. Beraber olmak istediğim
birkaç yüz kişi daha var. Beklemeye devam et. Daha iyisini bulamazsam
belki gelirim…)
>
>
>
Seni yeterince tanımıyorum.
>(Tipin falan tamam ama ya diğer özelliklerin? Araba senin üzerine mi?
Evin-yazlığın var mı? Kaç para kazanıyorsun? Bankada paran var mı,vs…)
>
>
>
Ben de seni istiyorum. Ama şimdi olmaz. Zamana bırak.
>(Gencim, güzelim, çekiciyim. Bunların tadını en dibine kadar çıkarmak
istiyorum; diger taraftan senden daha iyi birisini bulamamaktan da
kaygılanıyorum. )
>
>
>
Seni seviyorum. Ama ben çok seçici birisiyim; kolay kolay
beğenmem.
Hemen karar vermemi bekleme.
>( Ben İngiltere kraliçesinin soyundan geliyorum. Bana layık olmak çok
zordur. Süperman – Brad Pitt – Prens Rainer – Bill Gates karışımı bir
erkek arıyorum.
>Güç, karizma, zenginlik, zeka, statü, fizik, kimya, falan hepsi bir
arada olmalı. Kız kurusu olmak pahasına da olsa arayacağım. Eğer
bulamazsam can simidim olursun, değil mi kerizciğim?..)
>
>
>
Ama aramızda çok yaş farkı var.
>(Şimdilik idare ediyorsun ama ileri ki yıllarda göstereceğin
performans konusunda ciddi endişelerim var… )
>
>
>
Hayatım şu anda karmakarışık, ısrar etme .. Ben seni ararım.
(Birkaç erkeği aynı anda idare ediyorum. Fazla kurcalama. Habersiz eve
gelmeye falan da kalkma, ikimiz de dayak yeriz valla… )
>
>
>
Aşk bana göre değil…
>( Kendime güvenim yok. Bir ilişki sürdürmek için çaba harcamaktansa
evde TV izleyip, pasta-börek yerim. Nasılsa ailem zamanı gelince birisini
bulur.)
>
>
>
Aynı işyerinde çalıştığım biriyle birlikte olamam.
>(İşyerinde göz koyduğum erkeklerden biri olsaydın hemen atlardım ama
değilsin. Diğer taraftan, ileride yöneticim olur da burnumdan getirirsin
diye açık açık söyleyemiyorum.)
>
>
>
Şu sıralar kariyerime konsantreyim.
>(Yaptığım iş dışında hiçbir konuda söyleyecek sözüm yok.)
>
>
>
Ben nişanlıyım.
>(Ne güzel eğleniyorduk. Neden üzerime geldin ki sanki. Sonunda doğruyu
söylemek zorunda kaldım işte…)
>
>
>
Evet, istiyorum.
>(Dürüst bir kadın)
>
>
Hayır, istemiyorum.
>(Dürüst bir kadın daha) - 19 Mayıs 2006: 12:48 #45608
pkarakaya
Katılımcı*.-senden elektrik alamiyorum
-ben pil degilim!*.-senden elektrik alamiyorum kamil
-yok oyle belese!*.-senden elektrik alamıyorum ilhan
-başka birsey vereyim?-kac gundur ugrasiyoruz burda, fisi prize bi taktirmadinki
yavrum*.- senden elektrik alamiyorum…
– çok zorlama, çarpilacaksin…*.senden elektrik alamiyorum
-bi saniye izin ver? ben simdi duygularimi yogunlastirma
karari aldim sen de elektrigin kralini alacaksin.*.-senden elektrik alamiyorum temel ?
-nasil vermemi istersin*.- senden elektrik alamiyorum
– bir de surtunmeyi denesen? statik.. belki?*.-senden elektrik alamiyorum
-sana kablo takmaya niyetim yok da ondan…*.-ay ben senden elektrik alamiyorum salih.
-yüksek gerilim hatti miyim lan ben!!
-ay ne bagiriyorsun beee..
-çarparim*.-senden elektrik alamiyorum.
-kontrol kalemini denedinmi?*.-senden elektrik alamiyorum tamer.
-önemli olan voltaj degil akimdir…*.- senden elektrik alamiyorum kaan.
– kimden alabildin ki ?!*.-senden elektrik alamiyorum .
-fisi takmamisimdir o zaman…*- senden elektrik alamiyorum tamer??
– iyi de önce salteri kaldirman lazim*.-senden elektrik alamiyorum erhan?
-motor musun?*.- senden elektrik alamiyorum Nalan
– alamazsin tabi cunku sendeki tesisat bendeki
elektirigi almaya yeterli degil…
– nasil yani?
– fisinin boyu cok kisa, yetismiyor prize!!!
– (aglamakli bir sesle) hani boyu degil islevi onemliydi?
-aglama sus!…lafa bak benden elektirik alamiyormus.
sinirlerimi de bozma. hayir sonunda prize uzatma kablosu cekecegim - 18 Mayıs 2006: 21:22 #45153
pkarakaya
KatılımcıOrtalama bir erkek,hayatının 3350 saatini tıraş olmak için harcar.
İnsan elinde,en yavaş uzayan tırnak baş parmağındaki,en hızlı uzayan
tırnak ise orta parmağınkidir.Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.
Güney kore başkenti Seul ,Kore dilinde”başkent”anlamına gelmektedir.
Sahra Çölündeki,Tidikelt kasabasına on yıl boyunca hiç yağmur
yağmamıştır.Mumyaların ayak parmakları tek tek sarılarak mumyalanmıştır.
Açık bir gecede,çıplak gözle 2000 ayrı yıldızı görmek mümkündür.
Norveç’in kuzeyinde,her yaz 14 hafta gece gündüz güneşlidir.
Sadece dişi sinekler ısırır.
Dünyada ortalama her dakikada iki tane düşük şiddetli deprem olmaktadır.
Rusyanın dörtte biri ormanlarla kaplıdır.
Köpeklerin ter bezleri ayaklarındadır.
Mickey Mouse’dan önce en meşhur çizgi film kahramanı The Felix
Cat’di.Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.
Bir Sineğin Hızı Saatte 8 Km'dir
- 18 Mayıs 2006: 21:10 #45152
pkarakaya
KatılımcıHipopotamlar insandan daha hızlı koşarlar.
Meşe agaçları 50 yaşına gelmeden meşe palamutu üretemezler.
Bir okyanusun enderin yerinde, demir bir topun dibe çökmesi bir
saatten daha uzun sürer.Bugüne kadar ölçülmüş enbüyük buzdağı, 200 mil uzunlugunda ve 60 mil
genişliğindedir ve Belçika'dan daha büyük bir yüzölcümüne sahiptir.Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga, l97l yılında Japonya'nın
Ishagaki adasında 85 metre yüksekliğe ulaşmıştır.Kış aylarında, Moskova'daki buz pateni pistleri 250 bin metre karelik
bir alanı kaplar.Dünyadaki ilk telefon rehberinde saadece elli isim yer almıştı. l878
yılının şubat ayında Connecticut Nev Haven'da yayımlanmıştı.Ünlü çizgi film kahramanlarından Temel Reis,1919 yılında Elzie Crisler
Segar tarafından yaratıldı.İlk çamaşır makinesı 1907 yılında Hurley Machine Co. tarafından
pazarlandı.Kıta isimlerinin hepsi aynı harfle başlayıp aynı harfle biter.
- 18 Mayıs 2006: 21:06 #45151
pkarakaya
KatılımcıKarıncalar Uyumaz
Kirpiler Suda Batmaz
Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üçbin millik bir hızla
etrafa saçılırlar.Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekoru 440 saattir.
İnsan saçı üç kilo ağırlık kaldırabilecek esnekliktedir.
Dünyadaki hayvanların yüzde sekseni altı ayaklıdır.
Uranüs, çıplak gözle görülebilen bir gezegendir.
Gün ışığından daha fazla yararlanmak için saat uygulamasına Benjamin
Franklin başlatmıştır.Kaptan Cook, Antartika hariç bütün kıtalara ayak basan ilk insandır.
Ayıların inlerinin girişleri her zaman kuzeye bakar .
Değerli taşların çoğu bir kaç elementten oluşur. Saadece pırlanta
tamamen karbondan oluşur.Kedilerin beyninde otuziki adet kas vardır.
Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat daha uzundur.
Üzerinde barkodu olan ilk ürün Wrigleys marka sakızdır.
- 18 Mayıs 2006: 21:05 #45150
pkarakaya
KatılımcıYunuslar Gözleri Açık Uyurlar
Develerin Üç Tane Kaşı Vardır
Zürafaların Dili 35 Cm Kadardır
İstakozların Kanı Mavi Renktedir
Kelebekler Ayaklarıyla Tat Alırlar
Yetişkin Bir Ayı Bir At Kadar Hızlı Koşabilir
2600 Kadar Değişik Cins Kurbağa Vardır
Baykuş Mavi Rengi Görebilen Tek Kuştur
Deniz Kobrası Dünyanın En Zehirli Yılanıdır
Timsahlar Dillerini dişarı Çıkaramazlar
Zebralar Beyaz Üzerine Siyah Çizgilidir
- 18 Mayıs 2006: 14:12 #45162
pkarakaya
Katılımcıbunun cvpı çok kolay pınar
aliyelerle kurtlar vadileriyle magazin programlarıyla insnaların beynini okdar güzel uyuşturuyolar ki
insanlar artık yok aliye kıza kovuşcakmı yok onu yapcakmı yok şu dizide ne oldu aa ahu tuğba yine ewleniyomuş gibi saçma sapan konuşlarla düşünmememizi engelliyolar
oyalıyolar…..demek istediğimi anlatabilmişimdir sanırım biraz karmaşık oldu galiba..
- 18 Mayıs 2006: 14:01 #45160
pkarakaya
Katılımcıpınar sana katılıyorum ama
türk halkı hem çok zeki neyin ne olduğunu çok kolay idrak edebiliyor
hemde çok kolay göz boyamalarına oynanan oyunlara kanıyor…ülkemiz her geçen gün daha geri gidiyor en ilerde olma imkanımız varken..
bana dokunmayan bin yaşasın diyenlerin sesi çok çıktığından bizim gibi düşünen insanların sesi duyulmuyor daha doğrusu duyurulmuyor…
ve olan bize bizden sonraki nesillere oluyor..
şundan emim ki bu olayda bir hafta on gün sonra önemini nekadar önemli bi konu olduğunu başbakanımız olacak kişi göz boyayarak unutturucak…uğur mumcu ve diğer olayları bize unutturdukları gibi…
- 18 Mayıs 2006: 13:49 #45155
pkarakaya
Katılımcınere gidiyoruz??? maalesef ileriye gitmemiz gerekirken çok çok geriye gidiyoruz….
çok fazla yorum yapmıcam bu konuyla ilgili
sadece R.Tayip ERDOĞAN' ın yani başbakanımızın üniversite yıllarında söylemiş olduğu birşeyi söyleyeceğim…
nerde okudum tam olarak hatırlamıyorum yaklaşık 3 sene kadar önce
okumuştumATATÜRK adını silicem demiş sayın başbakanımız…
daha neler göreceğiz ve seyirci kalmak zorunda bırakılacaız bilmiyorum…
- 18 Mayıs 2006: 09:53 #45115
pkarakaya
Katılımcıgötür artık gökhan yada adı koyulsun artık zaman ve mekan olarak bilelim demi ama :
- 15 Mayıs 2006: 12:32 #45273
pkarakaya
Katılımcısimit sarayına simitlenmeye gitsek mi acaba :
- 15 Mayıs 2006: 12:31 #45111
pkarakaya
Katılımcıhem tanışıp hemde hep birlikte eğlenebiliceğimiz bi gün olucak…
katılımlarınızı bekliyoruz..
- 14 Mayıs 2006: 22:50 #44965
pkarakaya
Katılımcıfloryadan geliyorum harikaydı tek kelimeyle
heryer sarı kırmızı anlatcak kelime yok o görüntüyü
- 14 Mayıs 2006: 14:48 #45270
pkarakaya
Katılımcıtopluca gelin kaynana serisi izlenmesin :
- 14 Mayıs 2006: 14:39 #45195
pkarakaya
Katılımcıbenim de ülkemizde icerik olarak internet enfazla ne icin kullanılıor.. gibisinden bilgiler var.. söylemek istemiorum.. utanc verici..
onu bende gördüm gerçekten utanç verici…
- 14 Mayıs 2006: 14:37 #45281
pkarakaya
Katılımcıaçılmıyor yüklemede disk istiyor
- 12 Mayıs 2006: 23:21 #45105
pkarakaya
Katılımcıgitmiyomuyuz
- 10 Mayıs 2006: 21:51 #45095
pkarakaya
Katılımcıyat gezisi yada piknik
- YazarYazılar